Hisseli tapu, birçok kişi için bir fırsat gibi görünse de aslında dikkatli olunması gereken bir tapu türüdür. Uygun fiyatı ve yatırım potansiyeli cezbedici olsa da, ortaklık yapısı ve hukuki boyutları bilinmeden adım atmak ciddi sorunlara yol açabilir. Bu yazıda hisseli tapularla ilgili tüm merak edilenleri detaylıca ele alıyoruz.
Hisseli tapu, bir taşınmazın tapu kütüğünde birden fazla hak sahibi olduğunun belirtildiği durumdur. Bu hak sahipleri belirli oranlarda paylara sahiptirler ancak bu paylar arsa üzerinde fiziksel olarak ayrılmış değildir.
Örneğin, bir arsanın %50’si Ahmet’e, %25’i Ayşe’ye ve %25’i Mehmet’e ait olabilir. Ancak bu oranlar arsa üzerinde fiziksel sınırları belirlemez. Yani “şu köşe benim” gibi bir ayrım söz konusu değildir.
Alınabilir. Ancak şunları bilmeden asla alınmamalıdır:
Tapuda %25 hisseniz varsa, bu arsanın %25’ine sahip olduğunuz anlamına gelir. Fakat bu %25’in nerede olduğunu bilemezsiniz. Hissedarlarla yazılı bir anlaşma olmadan, kullanım sınırları belirlenemez.
Her ne kadar uygun fiyatlı olsa da, hisseli tapuların beraberinde getirdiği bazı büyük riskler şunlardır:
Arsanın hangi bölgesinin size ait olduğu belli değildir. Bu, kullanım ve inşaat sürecinde sorun çıkarır.
Hissedarlar, sizin aldığınız hisseden haber olursa, belirli süre içinde mahkemeye başvurup sizin yerinize o hisseyi alabilir. Bu da maddi ve hukuki sıkıntı yaratır.
Tek başınıza imar izni, yapı ruhsatı gibi işlemleri gerçekleştiremezsiniz. Tüm hissedarların noter onayı gerekir.
Bir müteahhit ile anlaşıp arsanız üzerine bina yaptırmak istiyorsanız, yine tüm hissedarların imzası gerekir.
Hissedarlarla tek tek iletişime geçerek zamanla tüm hisseleri alabilir ve taşınmazın tek sahibi olabilirsiniz. Bu işlem sonrasında yapı ruhsatı, satma veya kat karşılığı işlemleri çok daha kolaylaşır.
Taraflar anlaşamıyorsa, mahkemeye başvurarak ortaklığın sonlandırılması talep edilir. Mahkeme taşınmazı açık artırmayla satar ve elde edilen parayı hissedarlara oranlarına göre böler.
Kat karşılığı ya da kişisel kullanım planlanıyorsa, hissedarlar arasında noter onaylı bir mutabakat yapılmalıdır. Bu belge ilerde oluşabilecek anlaşmazlıkları engeller.